Huzur
Hırsızı
Genç kız,
benim narin kibar arkadaşım, bir gün üniversite kazandığını öğreniyor ve
dünyanın en mutlu insanı olup
çıkıyor. Şu hayatta en çok istediği başarıya sonunda ulaşmış, güçlenmiş
durumda.
Üniversite şehir dışında.
Tabi yurtta kalacak gidince, yeri belli, aklında da en ufacık bir korku yok ne
yapacağım ne edeceğim diye.
Üniversite başlıyor, oldukça anlamlı geçiyor
hayat onun için. İlk
yılını yurtta kalarak geçirdikten sonra 4 yakın arkadaş anlaşıyorlar ve ayrı bir
eve çıkma kararı veriyorlar.
Şimdi her şey daha bir yoluna girmiş, en
azından düzenli olarak ders çalışabilmekteydiler.
Sınavlardan arta kalan
1 haftalık tatil vakti geliyor. 4 kızdan benim arkadaşım dışındakiler aile
yanlarına ya da başka bir şehre arkadaşlarıyla gidiyorlar. Bizimki aileyi arıyor
aile gelme şimdi masraf yapma diyor. Kız da fırsat bu fırsat biraz kafa
dinleyeyim evde tekken diyor ve planlar yapıyor. Tek kişilik evin içinde
eğlenceli
planlar...
İlk günü geçiriyor tek başına, en özgür haliyle. Kimse yok
diye evin içinde rahat bir hal de, eşyaları sağa sola atılmış, havlusu, sabunu,
şampuanı banyonun orta yerinde darma dağınık, sere serpe. Gece yatağına yatıyor,
tabi evi düzenlemiş gün boyu, oldukça yorulmuş. Fakat uyuyamıyor. İçinde bir
sıkıntı var, ayakları oldukça ağrılı ona kalkıyor ama içinde de of puf diyen bir
ses onu rahatsız ediyor, sebep ayaklar da değil görünürde.
Öyle böyle
derken uykuya dalmaya az kala, yarı uyanık yarı uykuluyken evden tıkırtılar
gelmeye başlıyor. Bizim kibar, narin, hassas arkadaşımız oldukça endişeli bir
halde yatağın içine gömülüyor tıkırtıyı duyunca. Tek başına olduğundan ne kalkıp
bakınabilir, ne avunabilir, ne de uyuyabilir. Battaniyeyi her yerine dolayıp,
saçlarını ve yüzünü gizliyor. Açıkta bir yeri kalmasın diye oldukça dikkatli
fakat kalp atışı gecenin
sessizliğinde çok rahat duyulabiliyor.
Arkadaşımız hayatının en büyük
korkusunu yaşarken, tek dilediği şey, içeri giren o hırsızın evde tek bir kız
yaşadığını anlamayıp ne istiyorsa alıp gitmesi.
Adam bir süre sonra kızın
yatak odasına giriveriyor. Bir şey aradığından değil. Oldukça rahat bir tavır
içinde, kızın uyanabilme ihtimalini düşünmüyor bile. Gardırobu açıyor,
karıştırıyor öyle anlamsızca bakıyor. Kitaplar müzik aleti öğrenciye ait tüm
izlenimler ortada. Gardıropta da kadın kıyafetleri var.
Biraz daha
karıştırıyor ve kızın cep telefonunu, saatini atıyor cebine. Kızsa sadece kalp
atışını, nefesinin daralmasını ve boğazındaki boğulmayı yaşayıp, şu adam bir
gitseydi duasıyla Allah’a yalvarıyor.
Adam kızın yastığına doğru
eğiliyor, kızın yüzünü görmeye çalışıyor. Elini yatağın demirine koyup kızın
kulağına doğru fısıldayarak şunu diyor:
- Uyanık olduğunu biliyorum!
Boşuna uyuma numarası yapma!
.............